25 Mayıs 2015 Pazartesi

YILMAZ BÜYÜKERŞEN SÜLALECEK MASON


İŞTE VATAN HAİNİ PUŞT:
YILMAZ BÜYÜKERŞEN SÜLALECEK MASON

Büyükerşen bu haberi daha önce rüşvet ödeyerek sildirdi.
Neden? Utancından…

Eskişehir’in hırsızı Büyükerşen, Masonlar Büyük Locası üyesidir…

Eşi Seyhan Büyükerşen, masonik bir kuruluş olan Soroptimist Kulübü üyesidir…

İttiricisi Yavuz Tuna, masonik bir kuruluş olan Leo Derneği üyesidir…

Yeğeni Gökçe Büyükerşen, masonik kuruluş olan Ümitli Esgenç Gençlik Derneği üyesidir…


Atatürk'ün, vatanımız için zararlı görüp kapısına kilit vurduğu Mason dernekleri'nde, yukarıda isimleri yazılı zerzevatlar ne yapıyorlar dersiniz?

Vatanını satıyorlar…

Allah belanızı versin…

Aşşağılık şerefsizler...

Atatürkçüymüş...

Atatürk, Büyükerşen soyadlı hırsız köpeği tanısaydı, dilini koparır kanserli kıçına sokardı...

Kenan Akkuş (esrehber)


13 Mayıs 2015 Çarşamba

HIRSIZ BÜYÜKERŞEN'İN İŞİ GÜCÜ SAHTEKARLIK NAMUSSUZLUK... ALLAH BELANI VERSİN ŞEREFSİZ...




BÜYÜKERŞEN CHP'Lİ DEĞİL, AŞŞAĞILIK AKP'Lİ BİR HIRSIZDIR...

İSPATA HAZIRIM...

Eskişehir mahkemelerinde benimle baş edemeyen…
Mahkemelerden kaçan…
Mahkemelere düzenbaz avukatını bile göndermeyen hırsız Büyükerşen’in namussuzluklarını Kılıçdaroğlu görmezden geliyor…
Oysa Büyükerşen ve çetesi CHP’ye oy kaybettiriyor…
Eninde sonunda Büyükerşen’in rüşvetçi ve hırsız kişiliğini ispatlayacağım ve cümle aleme rezil edeceğim…
CHP de, Kılıçdaroğlu da böyle bilsin…
Benim derdim hırsız Büyükerşen’le… CHP’yle ve Kılıçdaroğlu’yla değil…
Temiz bir siyaset sözü verip seçime girenler bu sözlerimi unutmasınlar…
Büyükerşen’in CHP’li değil, aşağılık bir AKP’li hırsız olduğunu ispatlayacağım..
Sadece bana namuslu ve şerefli bir savcı lazım.
Fakat öyle bir savcı 10 yıldır karşıma çıkmıyor.
Çünkü Büyükerşen’le birlikte yüzlerce AKP’linin de kuyusu kazılacak…
Hırsız Tayyip ve çetesi müsaade eder mi buna?
AKP iktidarında Büyükerşen’in her türlü hırsızlığı ve yolsuzluğu kapatılırken…
Eğer CHP iktidar olursa, AKP’liler gibi CHP’nin de Hırsız Büyükerşen’in kirli işlerinin örtbas edileceğine artık tamamen inandım…
Allah belanızı versin demekten başka sözüm olamaz…
AKP’li katillerden yediği rüşvetler sonrasında göt kanseri olan, tam dokuz yıldır kan sıçan hırsız köpeğin bundan sonra adalet önünde hesap sorulamayacağına inandım…
Sevgilisi sahtekar Gaye Usluer’i ve avukatı düzenbaz Cemal Okan Yüksel’i milletvekili yapmak için Eskişehir’deki gerçek CHP’lileri karşısına alan hırsız Büyükerşen, kendini kodesten kurtardığını sanmasın.
Yıllardır pisliklerini kamuoyuna sunarak verdiğim azap ona yeter.
Aslında ben ona cezaların en büyüğünü veriyorum.
Rüşvet işlerini, hırsızlıklarını sunarak cümle aleme kepaze ediyorum.
Benim verdiğim cezayı Hiçbir hakim veremez…
Sahtekar Sevgilisi gaye Usluer’i ve düzenbaz avukatı Cemal Okan Yüksel’i milletvekili yapınca beni susturacağını aklına bile getirmesin…
Bende daha ne numaralar, ne belgeler var…
Ben işimi bilirim…
Götüne pamuğu ben tıkayacağım…
Kan sıçıracağım, kan kusturacağım…
Sahte deli raporuyla, sahte mahkeme kararıyla beni susturmaya çalışmak ne demekmiş, ona bu dünyada göstereceğim…
Facebook gibi CHP’lileri de kandırmaya aynen devam etsin…
Hırsız, rüşvetçi, sahtekar, namussuz, onursuz, gurursuz, haysiyetsiz aşağılık orospu çocuğu…

Kenan Akkuş (esrehber)





İŞTE BÜYÜKERŞEN’İN HIRSIZLIKLARI VE RÜŞVET İŞLERİ
(
Bütün pislikleri belgeli, lütfen devletin bir savcısı bana ulaşsın)

HIRSIZ BÜYÜKERŞEN VE DÜZENBAZ AVUKATI KAÇTIKLARI MAHKEMELERE GELSİNLER, AŞAĞIDA SUNDUKLARIMI BİR BİR İSPATLAYACAĞIM...

AŞŞAĞILIK HIRSIZLARA HODRİ MEYDAN...

1). Rektörlük yaptığı Anadolu Üniversitesi'nin inşaat ihalelerini, ihale dahi yapmadan ILGAZ AŞ ortaklarına vermiştir. Karşılığında kızı, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi karşısındaki ILGAZ AŞ'ye ait SHELL PETROL İSTASYONU'na ortak edilmiştir.Müfettişlerce araştırılması...

2). Bu üniversitenin adı Osmangazi olmuştur fakat, Rektörlükten ayrılmasına rağmen, Osmangazi Üniversitesi'nin inşaat ihalelerini yine ILGAZ AŞ'ye ihalesiz verilmesini sağlamış, bu hizmeti karşılığında ILGAZ AŞ'den milyonlarca dolar rüşvet almış, bu yasadışı işler senelerce sürmüştür. Müfettişlerce araştırılması...

3). Büyükerşen, ILGAZ AŞ'ye ait Eskişehir Sümer Mahallesi Kızılyer Mevkii'nde bulunan birinci dereceden korunması gereken 3 bin yıllık sit alanına yapılan kaçak villalara rüşvetler karşılığında ve "tadilat" kılıfı altında "sahte ruhsatlar" düzenlemiş, bu kaçak villalar grubunun kurdelalı açılışını dahi yapmıştır. Oysa bu sit alanı "tarım alanı"dır, imara kapalıdır, temel kazılması ve inşaat yapılması da 2863 sayılı yasamıza göre suçtur. Haziran 2005'te yürürlüğe giren yeni sit alanları yasamız "Sit alanları, halka açık park ve bahçe olarak düzenlenebilir" derken, söz konusu sit alanında özel villalar ve kapılarında korumalar vardır. Üstelik bu sit alanının tam ortasından geçen Eski Değirmen Yolu umuma açık olduğu belgeli olmasına rağmen, barikatlarla kapatılmıştır ve silahlı eşkiyalar nöbet beklemektedir. Müfettişlerce araştırılması...

4). Yılmaz Büyükerşen bir kamu görevlisidir. Yani kamu yararına çalışmak için aday olmuş, Eskişehir halkının yararına hizmet sunmak için Başkan seçilmiştir. Kamu görevlilerinin bir başka şirketlere ortak olması, yöneticilik yapması, başkanlık yapması ve hatta üyelik yapması suçtur. Yılmaz Büyükerşen, rektörlüğü döneminde üniversite bünyesinde bir çok vakıf ve şirket kurdu. Bu vakıf ve şirketlerin birçoklarında başkanlık, üyelik, yöneticilik ve ortaklık yaptı. Bu vakıf ve şirketlerle ilişkisi direkt ya da kızları ve damatları şeklinde devam etmektedir ve Büyükerşen'in cebine milyon dolarlar akmaktadır. İşte bu vakıf ve şirketler: "Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı, Endüstriyel Kalkınma Vakfı, Eskişehir Öğretim Vakfı, İçem İşitme Özürlü Çocuklar Eğitim ve Araştırma Vakfı, Güçlendirme Vakfı, Eğitim Teknolojisi ve Yaygın Eğitim Vakfı,Etam Eğitim ve Tanıtım Müşavirlik Hizmetleri AŞ, Genpa Gıda ve Baskı Malzemeleri Genel Pazarlama ve Dağıtım Sanayi ve Tic. AŞ, Tuna Turistik Tesisleri, Arom Araştırma Organizasyon Pazarlama Müşavirlik Hizmetleri, Pak Temizlik İşleri Sanayi ve Tic. AŞ,Stüdyo Sistem Dizayn Ltd... Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

5). Büyükerşen "Danışmanlık ihalesini" usulsüz yaptı ve 1 milyon 260 bin YTL (Eski paramızla 1 trilyondan fazla) kamuyu zarara uğrattı: 5393, 5018 ve 4734 sayılı yasalar uyarınca Belediye Başkanlarının ihale yapma yetkileri ellerinden alınıp, bu yetki memur olan birim amirlerine verildi. Bu değişikliğin amacı, siyasi bir kişi olan belediye başkanının ihale yaparken memurları baskı altına almamasıydı. Böylelikle kamu yararına ihale yapılması sağlanacaktı. Ancak... Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin danışmanlık ihalesi'ni, Fen İşleri Daire Başkanı vermesi gerekirken, ihaleyi bizzat Yılmaz Büyükerşen yaptı. Üstelik ihaleden sonra, ihale verilen firma lehine şartname değitirildi. Bu İhale "çok yüksek fiyat verene" Yüksel Proje isimli firmaya verildi. Oysa bu ihaleye teklif veren firmalardan biri 1 trilyon 260 milyar TL daha az teklif vermişti. Büyükerşen, neden Yüksel Proje isimli firmayı kayırdı? Üstelik bu firmanın belgeleri yasalara uygun değildi. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

6). Büyükerşen'in beton yolsuzlukları: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan çok sayıda büyük inşaatlarda kullanılan hazır beton, piyasa fiyatının tam üç katı ödenerek satın alındı. Belediyenin kasasından çıkan her kuruşun üçte biri beton olarak ödenirken, üçte biri firma sahibinin cebine haksız kazanç olarak girdi, kalan üçte birlik kısım da Büyükerşen'in cebine rüşvet olarak girdi. Yani Büyükerşen, beton firmalarıyla anlaşarak Belediyeyi soydu, firma sahipleriyle bölüştü. Bu nasıl oldu: Büyükşehir Belediyesi'nin metreküpüne 204 YTL ödeyerek aldığı hazır beton, Eskişehir'in tanınmış büyük beton şirketlerinde 60 YTL'dir ve belgelidir. Oysa Büyükerşen ve anlaştığı karanlık şirketler, faturaları şişirerek 204 YTL göstermiştir, kamu yararına çalışması gereken bu adam kamuyu trilyonlarca zarara uğratmıştır. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

7). Yılmaz Büyükerşen, Büyükşehir Belediyesi'nin reklam işlerini yapan Gerbay Elektronik Reklam Ltd Şti'nin ortağıdır ve bu ortaklık hissesi yüzde 60'tır.Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

8). Büyükşehir Belediyesi'nin Eskişehir'deki tüm havuz, heykel, kent mobilyaları, aydınlatma projeleri, inşaat işleri, park ve bahçe düzenlemeleri, dekorasyon ve restorasyon işlerini ART MEKAN Ltd. Şti. yapmaktadır. Yılmaz Büyükerşen bu şirkete (dolaylı) ortaktır. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

9). Büyükşehir Belediyesi'nin altyapı işlerini ESKAY Yapı isminde bir şirket üstlenmiştir. Büyükerşen bu şirkete (dolaylı) ortaktır. Bu şirketin ortakları Nesrullah Mermer (Büyükerşen adına ortaktır) ve Yasemin Tuna... (Yasemin Tuna Büyükerşen'in damadının kızkardeşi).

10). Yılmaz Büyükerşen, Belediye'nin parasını akla hayale gelmeyecek şekilde çarçur ederken, kendini ve ortaklarını da on köşe döndürmüştür. İşte bunlardan biri de "korsan gemisi"dir. Bir buçuk trilyona mal olan "korsan gemisi"nin tepesine Türk bayrağı asılmıştır. Bir korsan gemisinde Türk bayrağının ne işi vardır? Bu gemiyi inşaa eden MİMA İnşaat'ın ortakları Mesut Mermer (Nesrullah Mermer'in kardeşi) ve Şenay Mermer, (dolaylı) ortaklarından biri de Büyükerşen'dir. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

11). Yılmaz Büyükerşen, ortak olduğu bir çok şirketlerde Nesrullah Mermerisminde bir şahısı kullanmaktadır. Bu şahısın Belediye içinde işçi olduğu tahmin edilmektedir. Bu şahsısın şirket sahibi kardeşi Mesut Mermer ile de ortaklık ilişkileri vardır ve ancak defterler karıştırılırsa ortaya çıkar. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

12). Yeminli Mali Müşavirlik: Büyükşehir Belediyesi bünyesinde olan şirketleri işte bu şirket denetliyor. Büyükerşen, 1998-2004 yılları arasında bu şirketin ortağıydı. Hissesini 2004 senesinde Anadolu Üniversitesi'nde öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Hekman'a devretti. Ancak başka bir isimle (dolaylı olarak) yine bu şirkete ortak olduğu biliniyor. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

13). ART MEKAN: Ortakları Nesrullah Mermer, Hatice Tül Kübra Uzel. Yılmaz Büyükerşen'in kızı Burcu Tuna, 2000 yılına kadar bu şirketin yüzde 35 ortağıydı. 2000 senesinde hissesini devretti. Ancak Büyükerşen'in ortaklığı Nesrullah Mermer adıyla (dolaylı olarak) devam ediyor. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

14). GÜÇLÜ İNŞAAT: Büyükşehir Belediyesi'ne 7 milyon Euro'luk alt yapı ve kanalizasyon işi yaptı. Ortakları arasında Mustafa İşçibaşı var ve bu şahıs Büyükerşen'in damadı. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

15). GERBAY ELEKTRONİK: Ortakları: Yılmaz Büyükerşen yüzde 60, Nesrullah Mermer yüzde 6... Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

16). MUSTAFA İŞÇİBAŞI: Büyükerşen'in kızı Yaprak'ın kocasıdır. Büyük inşaat şirketlerine, Yılmaz Büyükerşen'in sermaye akıtmasıyla ortak olmuştur. Ortak olduğu şirketler, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nden büyük çapta işler almaktadır. Güçlü İnşaat şirketindeki hissesi yüzde 19'dur fakat ceplerine akıtılan miktar ortaklığının çok üstündedir. Sayıştay Müfettişlerince araştırılması...

17). YAVUZ TUNA: Büyükerşen'in kızı Burcu'nun kocasıdır. Gerbay Reklam'ın kurucusu ve ortağıdır. Ortaklık hissesini Büyükerşen'e devretmiştir. 

Büyükerşen’in emriyle Eskişehir’deki tüm trafik lambalarının boyalı ve temiz demir direkleri sökülerek, yerine galvaniz direkler yerleştirildi.
Bu direkleri üreten firma kimin dersiniz?
Sevgili rüşvetçimiz Büyükerşen’in…

Kalabak suyu dağıtan kamyonların üzerindeki dekorasyonu (zorunlu) düzenleyen tek firma kimin dersiniz?
Sevgili rüşvetçimiz Büyükerşen’in…

Sarar Tekstil’in sahibi AKP’li Cemalettin Sarar’dan 1 milyon dolar rüşvet aldı

AKP Kurucusu Ilgaz Mafyasından 8 milyon dolar rüşvet aldı

Rixos Otel’in Sahibi Fettah Tamince’den 7 milyon dolar rüşvet aldı…

Ayrıca 23 işadamından toplam 30 milyon dolar rüşvet aldı…

PKK’lı Özgür’de belediyeyi soydurdu

Hayali şirketlerle ve vakıflarla Belediyeysi soydu.

BÜYÜKERŞEN NAMUSLU VE ŞEREFLİ BİR ADAM OLSAYDI, İŞTE BU SORULARIMA CEVAP VERİRDİ:

YILMAZ BÜYÜKERŞEN BU SORULARA CEVAP VERMELİ

1). Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin bilboardları kim tarafından işletiliyor?
2). Bilboardların işletimi ihale ile mi, yoksa ihalesiz mi veriliyor?
3). Bilboardlara asılan reklamların bedeli birebir tahsil ediliyor mu?
4). Büyükşehir Gelirler Müdürlüğü bu işi takip ediyor mu?
5). Pusula Medya kimdir?
6). Pusula Medya’nın sahibi Özgür Fethi Demirtaş mı?
7). PKK’lı Selahattin Demirtaş ile Pusula Medya sahibinin akrabalığı var mı?
8). Foto Özgür ile Pusula Medya aynı firma mı?
9). İhalesiz verdiğin bu işte senin payın ne kadar?
10). Bilboardlardan elde edilen gelir nereye gidiyor?

FAKAT CEVAP VEREMEDİ…
PİS MORUK BÜYÜKERŞEN, DÜBÜR KANSERİYLE VE RÜŞVET İŞLERİYLE HAYATINI SÜRDÜRMEYE DEVAM EDİYOR…

Eskişehir’in rüşvetçi savcı ve hakimleri, belgelenmiş rüşvet işlerini örtbas ediyor…
Belgeleri yok ediyor…
Büyükerşen’den eşek yükü rüşvet alarak ihya oluyorlar…
ALLAH HEPİNİZİN BELASINI VERSİN…
Büyükerşen gibi göt kanseri olasıcalar… Kan sıçasıca pislikler…

12 Mayıs 2015 Salı

HIRSIZ BÜYÜKERŞEN BLOG SİTEMİ ENGELLETTİ



HIRSIZ BÜYÜKERŞEN BLOG SİTEMİ ENGELLETTİ


AKP'li RÜŞVETÇİ BÜYÜKERŞEN VE AKP'li FAHİŞE AVUKATI CEMAL OKAN YÜKSEL ŞİMDİ DE BLOG SİTEMİN TÜRKİYE'DEN ERİŞİMİNİ ENGELLETMİŞ...

YURT DIŞINDAN ULAŞILABİLİYOR. 

BU KADAR YÜZMÜŞÜZ, KUYRUĞUNDA BIRAKMAK OLMAZ... ALLAH ÇARPAR SONRA... 

KIÇINA PAMUĞU TIKAMADAN ÖNCE CÜMLE ALEM HIRSIZ BÜYÜKERŞEN'İ VE DÜZENBAZ PİÇ AVUKATINI TANIMALI... 

TOR AĞINDAN İNTERNETE BAĞLANDIĞIM İÇİN ENGELENEN SİTELERİN FARKINDA OLMUYORUM.

BUNDAN SONRA DAHA DİKKATLİ OLURUM, PİSLİK BÜYÜKERŞEN VE FAHİŞE AVUKATINA FIRSAT VERMEM…

Engellenmiş olmasına rağmen bugün(11 Mayıs 2015) 10 bin’den fazla ziyaretçi tıklamış…

Engellenmiş sitelere nasıl girileceğini artık her kimse biliyor.

Bilmeyenlere yollarını anlatırız…

Kenan Akkuş (esrehber) 

7 Mayıs 2015 Perşembe

AKP’Lİ BÜYÜKERŞEN İLE CHP’Lİ ERMAN GÖLET NEDEN DÜŞMAN OLDULAR?


AKP’Lİ BÜYÜKERŞEN İLE CHP’Lİ ERMAN GÖLET NEDEN DÜŞMAN OLDULAR?

Yazımın başlığını okuyup da hata yaptığımı sanmayın, Büyükerşen için bilerek AKP’li dedim.
Bu yazımı okuduğunuzda Büyükerşen’in CHP’li mi, yoksa AKP’li mi olduğunu daha iyi anlarsınız.

2004 yılında Başbakan Tayyip’e yazdığım ihbar mektubum sonrasında Tayyip, yazdıklarım karşısında şok oldu.

İhbar ettiğim dört konu şunlardı:

1). Bir cinayete şahit oldum, katiller AKP kurucusu olduğu için Eskişehir savcıları cinayeti örtbas ediyor…

2). AKP  kurucusu Ilgazlar, 1. derece antik sit olan arazide, antikacılık belgesi olmadığı halde kaçak kazı yapıyor, antikaları yurt dışına kaçırıyor.

3). 2600 yıllık Frigya kral mezarını iş makinası kepçe ile yağmaladılar, çok sayıda Frigya eserini parçalayıp villa temellerine gömdüler.

4). Yenileme ve kolon güçlendirme işini aldıkları Eskişehir Subay Orduevi’nde, binayı ayakta tutan kolonlardan birini patlattılar, yenileme işi adı altında yüzlerde paslı sıhhi tesisat malzemeleri kullandılar.

Tayyip, bir taraftan Eskişehir Valisi’ne ve Eskişehir Emniyet Müdürü’ne araştırma talimatı verirken, diğer taraftan ilgili dört makamdan ihbarlarımla bilgi talep ediyordu.

Bu makamlar: İkinci ve üçüncü konular için Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden yazılı açıklama…

Dördüncü konu için  Eskişehir 1. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yazılı açıklama istendi.

Eskişehir 1. Taktik hava Kuvvetleri Komutanlığı  sorumluluktan sıyrılmak için ihaleyi Milli Savunma bakanlığı’nın üstüne yıktı, sorumluluktan sıyrıldı.

Şahit olduğum cinayete Eskişehir savcıları kaza süsü verdi ve  örtbas etti.

Yağmalanan sit alanı ve kral mezarı ile yurt dışına kaçırılan antikalar konusunda  Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Osman Gül, bol bol rüşvet yedi,  iddialarımla ilgili açıklamada bulunmadı.

Şimdi anlatacağım olayla ilgisi olduğu için Eskişehir Odunpazarı Belediyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi konularını ileteceğim.

Başbakan Tayyip’in emri üzerine Odunpazarı Belediyesi şahsıma, ihbar ettiğim yasa dışı işler konularında bilgi ve belge verirken, Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen, Başbakan Tayyip’in talimatını yerine getirmedi.

Oysa Büyükerşen’in ihbarlarımla ilgili bilgi vermesi, açıklama yapması 3071 sayılı yasaya göre zorunluydu. Bu yasaya uymayarak suç işledi fakat hiç bir savcı  bu suçla ilgili yasal işlem yapmadı.

Çünkü Büyükerşen Eskişehir’de savcıları çoktaaaaan rüşvetlerle bağlamış, kapı köpeği haline getirmişti. Tabi bu rüşvet işlerinden haberim yoktu.

Olayların vuku bulduğu tarihte (2004)  Odunpazarı Belediyesi Başkanı AKP’li Burhan Sakallı ve yardımcısı CHP’li Erman Gölet vardı.  Sakallı ile Erman Gölet teyze çocuklarıydı.

Büyükerşen ise DSP’liydi…

Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı CHP’li Erman Gölet, altı yıl sonra Büyükerşen’in DSP’den CHP’ye transfer olacağını bilse, bana 2004’de Büyükerşen aleyhine bir belge imzalayıp teslim eder miydi bilemem.

Daha sonra CHP İl Başkanı olan Erman Gölet hakkında hiçbir kötü söz duymadım. Eskişehir halkının sevdiği ve saygı duyduğu ikinci adamdı o.

Büyükerşen’in CHP’ye geçmesinden sonra, Büyükerşen’in desteğiyle aşağılanmaya başlandı.

Çünkü Eskişehir’de  CHP demek, Büyükerşen demek olmuştu.

İl ve ilçe başkanlarını o belirliyor, CHP Genel Başkanı  gibi davranıyordu.

Eğer Büyükerşen CHP’ye geçmeseydi, Eskşehir’de bir numara CHP’li Erman Gölet olurdu…

Her yerinden hırsızlık, rüşvet, pislik akan Büyükerşen, yılların dürüst CHP’lisini bir kalemde sildi…

Anayasal haklarıma saygı duyan ve yasalara uyan  tek adam Erman Gölet’in imzalayıp bana verdiği bu belgede ne yazıyordu?

1). Birinci dereceden Korunması gereken antik sit alanına her ne kadar Büyükerşen yüzde 10 inşaat yapılır  raporu düzenlemese de, bu yasa dışı işlere yıllarca göz yummuş, karşılığında rüşvet almıştır.

2). Yılmaz Büyükerşen, rüşvet karşılığında 1. dereceden korunması gereken antik sit alanına inşaat ruhsatı değil, tadilat ruhsatı düzenleyenlerle suç birliği yapmıştır. Olmayan bir binaya tadilat ruhsatı düzenlenemez.

3). Yılmaz Büyükerşen’le birlikte Odunpazarı Belediye Başkanları da rüşvet karşılığında suç işledi. Haşim Ateş ve Ayhan Boyer…

4). Yılmaz Büyükerşen’le birlikte Eskişehir İl Kültür Müdürü, Müze Müdürü, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyeleri, Kurul Müdürü rüşvet karşılığında gerçeği yansıtmayan  sahte rapor düzenlemiş, bir çok İl İdare yöneticisi rüşvet karşılığında yasa dışı işleri örtbas etmiştir.

5). Parsel ve pafta numaraları yazılı bu arazi yerleşim alanı değil, özel tarım alanıdır.

Bu yazıdan daha bir çok gerçeği okuyabilirsiniz. Yeter ki yazıyı dürüstçe okuyun.

Büyükerşen’le Erman Gölet’in arasını açan, onları düşman haline getiren bu yazıdan anlaşılacağı üzere, Erman Gölet, Eskişehir’de hüküm süren yolsuzlukların sadece bunlar olmadığını,  Büyükerşen’in yolsuzlukları DSP zamanında yaptığını, devamını CHP çatısı altında sürdürmeye çalıştığını  yıllar önce anlatmaya çalıştı.

Fakat Kılıçdaroğlu da, CHP yöneticileri de bunu anlamak istemedi.

İhbarlarım görmezden gelindi…

Büyükerşen’in AKP’li hırsızlar için çalıştığı  kamuoyundan hep gizleniyordu.
Hırsızlığı CHP’lilerle değil, AKP’lilerle yapıyordu.
Rüşveti AKP’lilerden alıyordu…
Sit alanlarını AKP’lilerle yağmalıyordu.
Antikaları AKP’lilerle kaçırıyordu.
Belediyeyi AKP’lilerle ve PKK’lılarla soyuyor, soyduruyordu.

AKP kurucusu Ilgaz mafyasından 8 milyon dolar rüşvet aldı…
Tayyip'in en yakın dostu AKP'li Fettah Tamince’den 7 milyon dolar rüşvet aldı.
Tayyip'in en yakın arkadaşı AKP'li Cemalettin Sarar’dan 1 milyon dolar rüşvet aldı…

Belediye içindeki soygunların ortaya çıkmaması için Eskişehir Hakimlerine ve Savcılarına rüşvetler yağdırdı.
PKK’lı Özgür’e  Belediye’yi soydurdu…
Onlarca hayali Şirket kurdu, Belediye’yi soydu…
Onlarca Vakıf kurdu, Belediye’yi soydu…
Beton yolsuzlukları, heykel yolsuzlukları, ihale yolsuzlukları  inanılamayacak boyutlara ulaştı.

Şimdi Büyükerşen’in yüzünde namussuz şerefsiz alçak bir hırsız görürken…

Erman Gölet’in yüzünde,  onuruyla, gururuyla çınar ağacı gibi ayakta kalmayı becermiş, pislik Büyükerşen’in   hainliklerine rağmen CHP’ye küsmemiş, her şeye rağmen CHP’ye hizmet için çalışacak adam gibi adam görüyorum…

Dedim ki:
“Sen doğru ol… Hırsız belasını bulur…”

…ve şimdi Büyükerşen barsak kanseri…

Kan sıçıyor…

Allah daha beter etsin…

Kenan Akkuş (esrehber)


5 Mayıs 2015 Salı

BÜYÜKERŞEN’İN HIRSIZ TAYYİP’TEN HİÇ BİR FARKI YOK, İKİSİ DE OY HIRSIZI SAHTEKAR KÖPEK




BÜYÜKERŞEN’İN HIRSIZ TAYYİP’TEN HİÇ BİR FARKI YOK

İKİSİ DE OY HIRSIZI SAHTEKAR  KÖPEK

İŞTE OY HIRSIZI BÜYÜKERŞEN

28 Mart 2004 belediye seçimlerinde, Doğru Yol Partisi adına “sandık görevlisi” olarak  Eskişehir Odunpazarı’nda görev yaptım. Ancak şunu başta belirteyim, hangi iktidar başta ise ya da hangi belediye başkanı şehire hakim ise, bu iktidarın ya da başkanın şaibeli işleri muhakkak vardır. “YOK” diyen sadece kendini kandırır. Eskişehir’de belediye seçimlerinde yine şaibeler yaşandı ve bunu Eskişehir halkının bir çokları  bilmedi. Bu şaibeleri ve Rüşvetçi Büyükerşen’in seçimlerdeki icraatlarını hatırlayalım ve sunalım:

Gece iki sularında,  televizyondan verilen oran ve rakamlara göre sandıklardan gelen oyların birleştirilmesi işleminin yüzde 86’sı tamamlanmıştı. AKP adayı, 7 bin 200 oy farkla Büyükerşen’in önünde gidiyordu. Yani oyların  yüzde 86’lık bir kısmının sayılması sebebiyle  Büyükerşen’e “kaybetti” gözüyle bakıyorduk. İşte o anda elektrikler kesiliverdi, ardından da bilgisayar çöktü…

Hiçbir gece kesilmeyen elektrik, seçim gecesi kesiliverdi. Elektrik kesintisinden “çöken” bir bilgisayar görmedim.  Kısacası işin içine “çiş” girdi ve kaybedeceğini anlayan Büyükerşen, önceden hazırlanmış B planını süratle uyguladı. Birleştirilme işleminin yapıldığı salona hiç kimse alınmadı ve içerideki görevliler Büyükerşen adına “hırsızlık yaparak” Büyükerşen’i öne geçirdiler. 7 bin 200 farkı kapattığı gibi, AKP’li Faruk Karaçay’a dokuz bin Oy fark atmıştı.  Bu durum, kalan yüzde 14’lük sayılmayan bölümün matematik hesabıyla 16 bin oyun tamamının DSP’li Büyükerşen’e çıkması mümkün olamazdı. Çünkü bu sayılmayan yüzde 14’lük oyları kapsayan sandıklar Odunpazarı  semtini kapsayan mahallere aitti ve Odunpazarı  sakinleri Büyükerşen’i kesinlikle sevmez ve OY’unu da vermez.  Kaybeden AKP adayı olduğu için sesimi çıkarmadım. Ve şimdi çıkarıyorum:

2004 senesinin seçim gecesinde yaşanan olaylarda ve Büyükerşen’in kazanmasında rol oynayan  şahıs bir Hakim’dir… Adalet mekanizmasında Türk halkına “adalet” dağıtan bir hakim. İsmi: Mustafa Kemal Tüfenk… Salon içinde bu yamuk işlere “yardım” eden de yine bir salon görevlisi: Taceddin Aktaş… Bu hizmetinden sonra Taceddin Aktaş, Büyükerşen’in “özel kalem” i oldu. Adaletimin Sayın Hakimi’ne de “kıyak”  geçildi ve kızı  Sıla Tüfenk’e, seçim sonrası Belediye içinde bir kadro açıldı. Komplolarla ve hırsızlıkla geçen bir seçim.

CHP,  2004 belediye seçimlerinde “kasıtlı olarak” seçime katılmadı. “Zamanında başvuru yapamadıkları” gerekçesiyle…

Danışıklı döğüş sadece Tayyip’e özgü değil ki…

Büyükerşen yanlısı CHP’liler, milletvekili seçimlerinde yine Rüşvetçi Büyükerşen’e destek olma yarışında… Tüm sol partiler…

CHP’nin çıkarları yerine kendi pisliklerini kapatma yolunu seçen Büyükerşen, sevgilisini ve avukatını milletvekili yapacak…

Büyükerşen’in hırsızlıklarından ve rüşvet işlerinden bihaber Eskişehir halkı, Büyükerşen’in sevgilisini ve avukatını milletvekili yapacak…

Eskişehir halkı, Büyükerşen’in rüşvetçi, hırsız ve hatta komplocu kişiliğine bayılıyor olmalılar…

Ya da CHP içinde Eskişehir halkına hizmet edecek namuslu ve şerefli bir adam bulamıyorlar ki Rüşvetçi Büyükerşen’e sarılıyorlar…

Ecevit gibi dürüst bir liderin partisinde şimdi Rüşvetler, hırsızlıklar, komplolar… Hainlikler…

Yapan  tek bir şahıs: Yılmaz Büyükerşen…

Tüm bu pislikleri bilindiği halde CHP yönetimi hala bu hırsızı el üstünde tutuyor, gerçek CHP’liler Eskişehir’de harcanıyor.

Yazıklar olsun sana, ey Kılıçdaroğlu… Yazıklar olsun…

Yukarıda anlatılan konu ve olaylar tamamen gerçektir. Ortada şaibeden öte “komplo” vardır. Koployu hazırlayan da Büyükerşen ve devletimin bir Hakimi’dir. 

Kenan Akkuş (esrehber)




ESKİŞEHİR’İN EKMEĞİNİ YEYİP, SUYUNU İÇİP...
ESKİŞEHİR’İ SATAN ŞEREFSİZLER SÜRÜSÜ


Eskişehir'de AKP kurucusu Ilgaz mafyasıyla Büyükerşen ve çetesi ortak yasa dışı iş yapıyorlar.
Tarihi eser kaçakçılığı, sahte ruhsatlı 70 villa, AKP'lilerin kirli işlerinden milyonlarca dolar rüşvet...
Çok sayıda uyduruk şirket, sahte vakıf... Hepsi soygun üzerine...
Sadece beton yolsuzlukları ortaya çıkarılsa Büyükerşen'in işi biter.
İşi gücü hakimlere savcılara rüşvet vermek, kirli işlerini örtbas ettirmek…
AKP'lilerin kaçak villalarına sahte ruhsat bile düzenlemiş. Bunları ispat ettim.
AKP'lilerle ortaklaşa beni dava etti, hiç biri mahkemelere gelmedi.
Eskişehir savcılarına ve hakimlerine eşek yüküyle rüşvet yağdırdılar.
Eskişehir savcıları ve hakimleri beni linç etti.
Belediyede yönetici olarak çalışanların tamamı rüşvetçi...
Büyükerşen'in hırsız çetesi... Rüşvet yemeyen yok...
Milletvekili adayı olarak gösterilen Gaye Usluer, Büyükerşen'in fırsatçı sevgilisi...
Diğeri avukatı sahtekar pislik Cemal Okan Yüksel...  Büyükerşen’in kirli işlerini örtbas ettirmek için hakimlerle ve savcılarla suç üstüne suç işliyor… Onlarca sahte belge düzenlediler…

Büyükerşen, kirli işlerinin ortaya çıkmaması için sevgilisini ve avukatını milletvekili yapmak istiyor.

BÜYÜKERŞEN, NEDEN SEVGİLİSİNİ VE AVUKATINI MİLLETVEKİLİ YAPMAK İSTİYOR?

HIRSIZ BÜYÜKERŞEN’İN FACEBOOK’A MİLYONLARCA DOLAR RÜŞVET VERİP ENGELLETMESİNE RAĞMEN BU YAZI 112 bin  KİŞİ TARAFINDAN OKUNDU…

HIRSIZLADIĞIN  MİLYONLARCA DOLARI MEZARA MI GÖTÜRECEKSİN?

ENGELLETMEYE DEVAM ET HIRSIZ KÖPEK…

ÜÇÜN BİRİNİ ALACAKSIN…

ORTADAKİNİ TAVSİYE EDERİM, YIKAYARAK YAĞLIYARAK İYİ GİDER…





Büyükerşen, Facebook yönetimine eşek yüküyle rüşvet verip bu haberi engelletmiş olsa da, 4 Haziran tarihi itibariyle okunma sayısı 112.098




BÜYÜKERŞEN, NEDEN SEVGİLİSİNİ VE AVUKATINI MİLLETVEKİLİ YAPMAK İSTİYOR?

HIRSIZ BÜYÜKERŞEN, AKP KURUCUSU ILGAZ MAFYASININ 70 LÜKS VİLLASINA SAHTE RUHSAT DÜZENLEDİ,

8 MİLYON DOLAR RÜŞVET ALDI…

SEVGİLİSİ GAYE USLUER VE AVUKATI SAHTEKAR CEMAL OKAN YÜKSEL, BÜYÜKERŞEN’İN RÜŞVET İŞLERİNİ TBMM’DE KAPATACAK…

Kırmızı çizgilerle işaretlediğim araziye bakınız:
“Fahri’nin Arazisi… Çivi dahi çakmak yasak…”

Arazinin büyük kısmı AKP kurucusu Ilgaz mafyasının…
(70 kaçak lüks villa ve ortasında 2600 yıllık Frigya höyüğü)

Görünen küçük kısımda Cemalettin Sarar’ın fabrikası…

Fotoğrafın tamamı 1. Dereceden Arkeolojik sit alanıdır.
Toprak altında 2600 yıllık Frigya Antik Kenti vardır.
Kalıntılara bire bir şahit oldum…
Zaten çok sayıda belge mevcut elimde.

Fotoğrafta görüldüğü üzere Fahri’nin arazisi çok küçük bir parça ve Frigya Höyüğünden 250 metre kadar oldukça uzakta…

Höyüğün etrafı Ilgaz mafyasının yaptığı lüks havuzlu villalarla çevrili…

Cemalettin Sarar’ın fabrikasıyla Frig Höyüğü arasında 40 metre var.

Şu hale bakınız ki Ilgaz mafyasıyla Cemalettin Sarar, çivi çakmak şöyle dursun, her boku yemiş… Orospu çocukları…

Höyükten 250 metre uzaktaki arazinin sahibi Fahri’ye her şey yasak…

Çünkü AKP’li değil… Fetullahçı değil…
Tayyip’in arkadaşı değil… Büyükerşenci ya da CHP’li hiç değil.

Peki, bu Fahri kim?

…..

Fahri bir gün Büyükerşen’in kapısını çalar ve der ki:

“Sayın Başkan’ım, sebze meyve ektiğim, sahip olduğum arazime iki odalı küçük bir ev yapmak istiyorum… İzninizi istirham ederim…”

Büyükerşen de dalga geçer:

“Olmaz haci… Sana ev yapmak yasak… Arazin 1. derece arkeolojik sit alanında… “

Fahri boynunu büker, gördüğü haksızlıkları sineye çeker…
Bir konteyner satın alır, çivi dahi çakamadığı arazinine götürür, eşiyle ve çocuklarıyla bu konteynerde yaşamaya başlar…

Yıllar geçer…
Büyükerşen’le konuştuğu günlerde 25 adet olan Ilgaz villaları…
Seneler sonra 70’i bulur…

Fesatlık etmez, şikayet etmez… “Kaderim” der geçer…

Sonra bir deli çıkar karşısına ve der ki bu Allah dostuna:

“Sen doğru ol, eğri belasını bulur…”

... ve şu anda Büyükerşen kan sıçıyor...

Yediği rüşvetler götünden kan olup akıyor...

Çünkü Büyükerşen barsak kanseri...

Göt kanseri rüşvetçi piç...

Kenan Akkuş (esrehber)






ESKİŞEHİR’İN EKMEĞİNİ YEYİP, SUYUNU İÇİP...
ESKİŞEHİR’İ SATAN ŞEREFSİZLER SÜRÜSÜ

Her birinin altında son model araba...
Deniz kenarlarında villalar...
Hipodromda koşan atlar...
Bankalarda kabarık hesaplar...

Rüşvet yemeyen yok...

Eskişehir'de AKP kurucusu Ilgaz mafyasıyla Büyükerşen ve çetesi ortak yasa dışı iş yapıyorlar.
Tarihi eser kaçakçılığı, sahte ruhsatlı 70 villa, AKP'lilerin kirli işlerinden milyonlarca dolar rüşvet...
Çok sayıda uyduruk şirket, sahte vakıf... Hepsi soygun üzerine...
Sadece beton yolsuzlukları ortaya çıkarılsa Büyükerşen'in işi biter.
İşi gücü hakimlere savcılara rüşvet vermek, kirli işlerini örtbas ettirmek…
AKP'lilerin kaçak villalarına sahte ruhsat bile düzenlemiş. Bunları ispat ettim.
AKP'lilerle ortaklaşa beni dava etti, hiç biri mahkemelere gelmedi.
Eskişehir savcılarına ve hakimlerine eşek yüküyle rüşvet yağdırdılar.
Eskişehir savcıları ve hakimleri beni linç etti.
Belediyede yönetici olarak çalışanların tamamı rüşvetçi...
Büyükerşen'in hırsız çetesi... Rüşvet yemeyen yok...
Milletvekili adayı olarak gösterilen Gaye Usluer, Büyükerşen'in fırsatçı sevgilisi...
Diğeri avukatı sahtekar pislik Cemal Okan Yüksel...  Büyükerşen’in kirli işlerini örtbas ettirmek için hakimlerle ve savcılarla suç üstüne suç işliyor… Onlarca sahte belge düzenlediler…

Büyükerşen, kirli işlerinin ortaya çıkmaması için sevgilisini ve avukatını milletvekili yapmak istiyor.







KATİL TAYYİP’İN CİNAYETİNİ ÖRTBAS EDEN SAVCI

HABİP KORKMAZ ŞİMDİ ÇORLU BAŞSAVCISI

https://www.facebook.com/kenan.akkus.eskisehir (Tayyip'in emriyle kapatıldı)







HADİ ŞİMDİ SÖYLEYİN...

Hangi savcı bu hainler için iddianame hazırlayabilir?
Hangi hakim yargılayabilir?
... ve hangi gazete yayınlayabilir?

Bu cinayeti benden başka kamuoyuna sunan var mı?

Öldürülmeyi çoktan hak ettim de...
Beceremiyorlar...

Eğer ki bu hırsızlar yargılansaydı...
Binali'nin de kellesi kopardı...
Hırsız Tayyip'in de...
Tornavidacı Feridun ötmeye karar verince...
Adalet Bakanı Bozeşşeğin emriyle dava kapatıldı...

Kenan Akkuş (esrehber)





MUHSİN YAZICIOĞLU'NU BAŞBAKAN TAYYİP ÖLDÜRTTÜ

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu öldürüldüğü günden beri ısrarla “Hizbullah'ın suikastı sonrasında öldürüldüğünü” duyurmaktayım.

Ortada kazadan öte bir olay var ve devlet büyüklerimiz ilk beyanlarında (başta cinayetleri örtbas etmekle meşhur Cemil Çiçek ve Hizbullahçı Tayyip) “Bu bir kazadır” diyerek, suikast olabileceği akla dahigetirilmeyerek önyargılarını ortaya koymuşlardır.

Zaten enkaza ilk ulaşanların ve delilleri karartanların kimler olduğu ortadadır. 3 bin kişinin ve 25 helikopterin katıldığı kurtarma operasyonu tamamen fiyasko olduğu gibi, tamamen düzmece ve göstermelik bir senaryodur.

Eğer istenseydi, kazadan 10 dakika sonra, altı kişinin de üzerinde bulunan ve bunlardan sadece bir tanesinin cep telefonunun verdiği sinyallerle kazazedelerin tam yeri tespit edilebilir, kurtarma helikopterleri bölgeye ulaşırdı. Bilgi de, teknoloji de bu iş için ülkemizde vardır. 112’yi suçlamak ise sadece ahmak kafaların “sıyrılma” çaresidir fakat bunu Kenan yemez.

Maalesef ki Döngel Köylüsünün “köylerinin üstünden ve alçaktan uçan kırmızı bir helikopter geçtiği, daha sonra da patlama sesi duyduklarını, daha sonra bu durumu ilgili makamlara telefonla ilettiklerini”… Bu sözler gerçektir…

Döngel köylüsüne “konuşma yasağı koyan” kimler dersiniz? Enkaza ilk ulaşan köy korucularını susturan, ellerinden telefonlarını alan, koruculara “konuşma yasağı” koyan kimlerdir?

Hadi, sıkıysa konuşturun köylüleri… Aralarından bir tanesi konuşup, “faili meçhul” olmak ister mi acaba?

Bu konuda anlatacaklarım çoktur. Tezgah Fetullah Terör Örgütü’nündür, “Ergenekon safsatalarıyla ilişkilendirilmek adına” tezgahlanmıştır, fakat Vatandaş Kenan bunu yememiş ve “kaza”nın olduğu gün internet sitesinin en üst sayfasında yer vermiştir.

Ergenekon safsatalarının geçmiş dalgalarını hatırlayın. Geçin dalganızı bakayım… 11’inci dalga mıydı? “Baykal’a ve Bahçeli’ye de Ergenekoncular tarafından suikast düzenlenecekti…” Bu lafları ben etmedim. Hizbullahçı Tayyip’in Ergenekon savcıları haber verdiler. Fakat içlerinde Muhsin Yazıcıoğlu da var” diyemediler…

Oysa Muhsin Yazıcıoğlu’nun bindiği kırmızı helikopter’in arka pervanesine “uzaktan kumandalı bombalı düzenek” kondu. Havalandıktan kısa bir süre sonra patlatıldı. Pilot ve yolcular yüksek gürültü çıkaran helikopterin motor sesi sebebiyle patlamayı duymadı fakat pilot kontrolü kaybederek uzun bir süre alçaktan uçtu. Üstelik pilot acemi ya da sıradan bir pilot değil, bir çok tehlikeli durumda bile kullandığı helikoptere hükmedecek tecrübeli bir pilottu ve bu olayda çaresiz kaldı, aracını yükseklere havalandıramadı.

Çok yoğun sis olduğu, dondurucu soğuk olduğu doğru fakat yoğun bir kar yağışı olduğu yalandır. Yoğun bir kar yağışı olsaydı helikopteri tamamen kapatırdı.

Helikopterde bir radar cihazı vardı ve yoğun siste bile karşısına çıkacak dağları ve tepeleri fark edebilirdi. Helikopter çok alçaktan uçarak 150 metrelik bir tepeye çarparak infilak etti. Oysa bu helikopterin yüzlerce metre yüksekten uçması gerekiyordu, çünkü yolu uzundu.

Yerden yüksekliğini gösteren cihazın çalışmaması söz konusu olamazdı. Pilot hatası olamayacağı gibi, pilotun Muhsin Yazıcıoğlu’nu bilerek ve isteyerek öldürebileceği de düşünülemezdi.

Bu tezgah Ergenekon safsatalarının bir parçası olarak düzenlendi fakat Fetullahçıların elinde patladı.

Bölgeye giden ve iki gün sonra ancak ulaşabilen ilk kurtarma timi gelmeden saatler önce Fetullah Terör Örgütü’nün elemanları olan subaylar, bildikleri tezgahın delillerini sildiler. Helikopterin içinden bazı cihazları sökerek yok ettiler.

Helikopter düştükten sonra İHA muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servisi aramıştır. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ve pilot Kaya İstektepe'den ses gelmediğini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise ortada olmadığını söylemiştir.

Bu konuşmalar İsmail Güneş'in son konuşması olmuştur. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil 6 kişinin cesedi, arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulunmuştur.

Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı.

Alman bilirkişilerin bile içinden çıkamayacağı bu tezgah öyle bir ustalıkla hazırlanmıştı ki, bu iş için uzmanlaştırılmış Fetullahçılar bile başarılarına hayran kaldı. Bundan daha temiz bir iş olamazdı.

Hadi buyurun, sıkıştırın Hizbullahçı Tayyip’i… Telefon sinyallerini birkaç dakikada kesin ve net bulabilecek bir teknolojiye sahip olan Türkiye, nasıl ve hangi sebeple 115 km ötede 48 saat oyalandı?

Enkazdan 500 metre uzaklıktaki gazeteciye, kurtarma timindeki 3 bin kişi ve 25 helikopter nasıl ulaşamadı? Donup ölmesi mi beklendi? Anlatacaklarını hiç kimsenin duymaması mı gerekti?

Acaba bu yaşananlar Tayyip’in helikopterinin başına gelseydi, Tayyip kaç saniye sonra kurtarılırdı?

Bu olayda en dikkat çekici kısım: Kurtarma timinin başına geçerek her yere telsiziyle emirler yağdıran ve köylülerin ısrarla işaret ettikleri yöne değil de ters yöne insanları gönderen bu Hizbullahçı zat kimdir?

İşte bu Hizbullahçıyı bulup konuşturursanız, Muhsin Yazıcıoğlu’nu Tayyip'in emriyle  Hakan Fidan ve MİT ajanları tarafından öldürüldüğünü bulursunuz...

Suç delillerini yok eden Binali Yıldırım ve çetesi...


11/11/2012

Kenan Akkuş (esrehber)

https://www.facebook.com/kenan.akkus.eskisehir (Kapatıldı)




MİT, TAYYİP'İN EMRİYLE SUİKAST 
PLANLARI YAPMAYA DEVAM EDİYOR
ÇOK SAYIDA TOPLU KATLİAMLAR YAPACAKLAR
MİTİNGLERİ KANA BULAYACAKLAR




FACEBOOK,
TÜRKİYE'DEKİ TERÖRE
DESTEK VERİYOR

TAYYİP’İN EMRİYLE MİT, TEMİZLİĞE DEVAM EDİYOR
ANKARA’NIN GÖBEĞİNDE DEVLET TERÖRÜ


RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN KATLİAM EMRİNİ VERDİĞİNİ
 SEKİZ GÜN ÖNCE KAMUOYUNA SUNDUM, ERTESİ GÜN 
 https://www.facebook.com/esrehber 
İSİMLİ FACEBOOK SAYFAM KAPATILDI...


ULUSAL KATİLİMİZ TAYYİP VE  DEVLETİN TERÖR ÖRGÜTÜ MİT

Reyhanlı Katliamı:

52 kişinin öldüğü, 146 kişinin yaralandığı korkunç olayda Recep Tayyip Erdoğan, saldırının Suriye gizli servisi tarafından yapıldığı ileri sürdü. Katliamın arkasından El Kaide terör örgütü çıktı. MİT, katliamın yapılacağını bir ay öncesinden tespit edip Recep Tayyip Erdoğan’a bildirmesine rağmen hiçbir önlem alınmadı. Jandarma Eri Utku Kalın’ın istihbarat yazışmalarını Redhack’e sızdırmasıyla olay ortaya çıktı.  Reyhanlı Katliamı’nı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla MİT tezgahlamış, El Kaide teröristleri maşa olarak kullanılmıştı. Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla  soruşturmada gizlilik kararı verildi…

Diyarbakır Katliamı:

Patlamadan birkaç gün önce bombayı koyan Orhan G’nin gözaltına alındığı  ve serbest bırakıldığı anlaşıldı.. Herkes miting meydanına didik didik aranarak girerken bu şahıs aranmadı. O kadar büyük bomba aranmadan miting meydanına soktu. Saldırgan bombayı bıraktıktan sonra elini kolunu sallaya sallaya alandan çıktı. Recep Tayyip Erdoğan PKK’yı suçlarken, katliamın arkasından IŞİD çıktı. Diyarbakır Katliamı’nı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla MİT tezgahlamış, IŞİD teröristleri maşa olarak kullanılmıştı. Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla  soruşturmada gizlilik kararı verildi…

Suruç Katliamı:

Suruç Katliamının bombacısı Abdurrahman Alagöz olduğu ortaya çıktı. Katliamda canlı bomba olarak intihar etti. Abdurrahman Alagöz IŞİD terör örgütü üyesiydi.  Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla soruşturmada gizlilik kararı alındı.  Suruç Katliamı’nı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla MİT tezgahlamış, IŞİD teröristleri maşa olarak kullanılmıştı.

Ankara Katliamı:

Şimdi Ankara katliamı ve resmi makamlara göre 97 kişi öldürülmüştü…
Oysa gizlenen rakam 127 kişi…

Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla soruşturmaya gizlilik kararı alındı…

Seçim arifesinde neden bu katliam tezgahlanmıştı?
Recep Tayyip Erdoğan ve AKP yöneticileri, muhalefet partisine oy yerenlerin miting alanlarından kaçmasını mı istiyordu?

AKP mitinglerinde kuş uçurtmayan AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin seçim mitinglerinde ve protesto yürüyüşlerinde halkın güvenliğini neden ihmal etmişti?

Ölen 97 kişinin arasında polis yoktu…
Her mitingde halkın arasında görev yapan sivil polisler ve MİT ajanları, Ankara mitinginde neden yoktu?

Katliam yapılacağını polis ve MİT biliyor muydu?

Evet…. Maalesef biliyordu…

Emir büyük yerden, Recep Tayyip Erdoğan’dandı…

Tezhag MİT’in ve Hakan Fidan’ın projesiydi…

Maşa her zaman olduğu gibi IŞİD militanlarıydı…

Kenan Akkuş (esrehber)
10/10/2015

NOTUlusal Katilimiz  Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bir çok Facebook sayfam kapatılmış, bir çok sayfam engellenmiştir. Devletin terör örgütü MİT, katliamlarda Facebook yönetimiyle ortaklık yapıyor. İhbarlar engelleniyor. Kamuoyuna suç duyurusunda bulunuyorum.